Su çiçeği aşısı türkiye'de ilk kez ne zaman uygulanmaya başlandı?

Su çiçeği, çocukluk döneminde sıkça görülen, genellikle hafif seyreden ancak bazen ciddi komplikasyonlara yol açabilen viral bir enfeksiyondur. Bu enfeksiyona karşı geliştirilen aşı, bireyleri korumak amacıyla uygulanmaktadır. Türkiye'de su çiçeği aşısının uygulanmaya başlanması, sağlık alanında önemli bir dönüm noktasıdır.

Su çiçeği aşısı, 1995 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde ilk kez piyasaya sürülmüştür. Bu aşı, varicella zoster virüsüne (VZV) karşı koruma sağlamaktadır. Aşı, çocukluk döneminde uygulanmakta olup, su çiçeği hastalığının yaygınlığını ve komplikasyonlarını önemli ölçüde azaltmıştır.

Türkiye'de su çiçeği aşısı, 2006 yılında rutin aşı takvimine dahil edilmiştir. Sağlık Bakanlığı, aşı uygulamasını çocukların 12. ayından itibaren önermektedir. Aşının, çocukluk dönemindeki hastalığı önleyerek, hem bireysel hem de toplumsal bağışıklığın sağlanmasına katkıda bulunması hedeflenmiştir.

Su çiçeği aşısının uygulanması, birçok açıdan önemli faydalar sağlamaktadır:

• Hastalığın yayılmasını önler.
• Komplikasyon riskini azaltır.
• Bireylerde hastalığın daha hafif geçmesini sağlar.
• Toplum bağışıklığını artırarak, kırılgan bireylerin korunmasına yardımcı olur.

Su çiçeği genellikle hafif bir hastalık olarak bilinse de, bazı durumlarda ciddi komplikasyonlara yol açabilmektedir. Bu komplikasyonlar arasında zatürre, ensefalit ve bakteriyel enfeksiyonlar yer almaktadır. Aşı uygulaması, bu tür riskleri minimize etmektedir.

Su çiçeği aşısının yan etkileri genellikle hafif ve geçicidir. En yaygın yan etkileri şunlardır:

• Aşılama sonrası hafif ateş.
• Aşı uygulama bölgesinde kızarıklık veya hassasiyet.
• Hafif döküntüler (nadir durumlarda).

Su çiçeği aşısı, Türkiye'de 2006 yılından itibaren uygulanmaya başlanmış ve bu uygulama, çocukların sağlığını koruma amacı taşımaktadır. Aşının sağladığı koruma, bireylerin yanı sıra toplum sağlığı açısından da büyük önem taşımaktadır. Sağlık Bakanlığı'nın düzenli aşı takvimi içinde yer alan su çiçeği aşısı, sağlık alanındaki gelişmelerle birlikte sürekli olarak gözden geçirilmekte ve güncellenmektedir.

Aşılamanın yanı sıra, su çiçeği hastalığının yayılımını azaltmak için hijyen kurallarına dikkat edilmesi, hasta olan bireylerin izole edilmesi gibi önlemler de önemlidir. Ayrıca, sağlık profesyonellerinin ailelere aşının önemi hakkında bilgi vermesi, toplumda aşıya dair farkındalığın arttırılması açısından hayati önem taşımaktadır.