Subunit aşısı ne anlama geliyor ve nasıl çalışır?

Subunit aşıları, hastalık etkenlerinin sadece belirli bileşenlerini kullanarak bağışıklık sistemini hedef alan modern aşılama yöntemlerinden biridir. Patojenin tamamını içermediği için yüksek güvenlik profili sunan bu aşılar, özellikle protein ve polisakkarit gibi antijenik yapılar üzerinden koruyuculuk sağlar. Hepatit B ve aselüler boğmaca aşıları gibi örnekler, bu teknolojinin klinik başarısını yansıtmaktadır.

25 Kasım 2025

Subunit Aşısının Tanımı


Bir subunit aşısı, bir patojeni (hastalık etkeni) oluşturan yapıların sadece belirli parçalarını veya "alt birimlerini" kullanan bir aşı türüdür. Bu parçalar genellikle proteinler, polisakkaritler veya bunların kombinasyonlarıdır. Amaç, bağışıklık sistemini uyarmak için patojenin tamamını kullanmak yerine, yalnızca bağışıklık tepkisini tetikleyen antijenik bileşenleri içermektir. Bu, aşının güvenliğini artırır çünkü patojenin çoğalma veya hastalığa neden olma riski yoktur. Subunit aşıları, geleneksel aşılara göre daha az yan etkiye sahip olma eğilimindedir ve genellikle çocuklar, yaşlılar veya bağışıklık sistemi zayıf bireyler gibi hassas gruplar için uygundur. Örnekler arasında hepatit B aşısı ve boğmaca aşısının aselüler versiyonları bulunur.

Subunit Aşısının Çalışma Mekanizması


Subunit aşıları, bağışıklık sistemini hedef patojene karşı koruma sağlamak için belirli bir süreç izleyerek çalışır. İşte adım adım nasıl işlediği:
  • Antijen Seçimi: İlk olarak, patojenden bağışıklık sistemini uyarmak için en etkili antijenler (genellikle proteinler veya şeker zincirleri) seçilir. Bu antijenler, patojenin yüzeyinde bulunan ve vücudun savunma hücreleri tarafından tanınabilen yapılardır. Örneğin, hepatit B aşısında, hepatit B virüsünün yüzey antijeni (HBsAg) kullanılır.
  • Aşı Formülasyonu: Seçilen antijenler, laboratuvar ortamında rekombinant DNA teknolojisi veya kimyasal sentez yoluyla üretilir. Bu süreç, patojenin tamamını içermediği için daha güvenlidir. Aşıya genellikle adjuvanlar (bağışıklık güçlendiriciler) eklenir, çünkü subunit bileşenleri tek başına yeterince güçlü bir bağışıklık tepkisi oluşturmayabilir. Adjuvanlar, bağışıklık hücrelerini harekete geçirerek aşının etkinliğini artırır.
  • Bağışıklık Tepkisinin Tetiklenmesi: Aşı enjekte edildiğinde, antijenler vücuda girer ve bağışıklık sistemi tarafından tanınır. Dendritik hücreler gibi antijen sunan hücreler, bu antijenleri işler ve T hücrelerine sunar. Bu, adaptif bağışıklık yanıtını başlatır
  • B hücreleri, antijene özgü antikorlar üretir. Bu antikorlar, gelecekte gerçek patojenle karşılaşıldığında onu tanıyıp nötralize edebilir.
  • T hücreleri, enfekte hücreleri yok ederek hücresel bağışıklığı destekler.
  • Bellek Oluşumu: Bağışıklık sistemi, bu antijenlere karşı uzun süreli bellek hücreleri (bellek B ve T hücreleri) oluşturur. Bu, vücudun aynı patojenle tekrar karşılaştığında hızlı ve etkili bir şekilde tepki vermesini sağlar, böylece hastalığın önlenmesine yardımcı olur.

Subunit aşıları, güvenlik ve etkinlik dengesi nedeniyle modern aşı geliştirmede yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak, adjuvan ihtiyacı ve bazen birden fazla doz gerektirmeleri gibi sınırlamaları da vardır. Genel olarak, bu aşılar, bulaşıcı hastalıklarla mücadelede önemli bir araçtır ve araştırmalar, yeni subunit aşılarının geliştirilmesi için devam etmektedir.

Yeni Soru Sor / Yorum Yap
şifre
Sizden Gelen Sorular / Yorumlar
Çok Okunanlar
Haber Bülteni
;